Bugün 21 Mart; hem baharın müjdecisi, bolluk ve bereketin habercisi Nevruz Bayramı hem de Dünya Şiir Günü.

Şiir öyle bir kaç kuru kelime üç beş mısradan ibaret değil. Gül bülbülsüz, yürek sevdasız, hayat şiirsiz olmaz demişler. Şiir duyguları kelimelere dökme sanatıdır. İnsanın kendisini edebi anlamda anlatmak için kullandığı en duygusal yöntemdir.

21 Mart Dünya Şiir Günü için sizlere Necip Fazıl Kısakürek’ten bir şiir seçtik. Keyifli okumalar dileriz. Şiirsiz kalmayın.

ÇİLE

Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!

Ve uçtu tepemden birdenbire dam;

Gök devrildi, künde üstüne künde…

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!

Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!

Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,

Ok çekti yukardan, üstüme avcı.

Ateşten zehrini tattım bu okun.

Bir anda kül etti can elmasımı.

Sanki burnum, değdi burnuna (yok)  un,

Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.

Bir bardak su gibi çalkandı dünya;

Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.

Al sana hakikat, al sana rüya!

İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,

Kapandım yatağa son çare diye.

Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,

Yepyeni bir dünya etti hediye.

Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;

Mekânı bir satıh, zamanı vehim.

Bütün bir kâinat muşamba dekor,

Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!

Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!

Otursun yerine bende her şekil;

Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir